Hendek şehri, iklim olarak Karadeniz iklimini yaşar ve bol yağış alır. Zaman zaman az yağış aldığı günler olur, fakat aşırı yağışlar başladığında, sel ve su baskınları olur.
Hendek şehrinin Karadeniz iklimi yaşadığını biz biliyoruz, ne hikmetse bir tek SASKİ bilmiyor!
Hendek, su kaynakları bakımından, bölgenin en zengin şehri!
Herhalde bu bilgiyi SASKİ de biliyordur!
Aşırı yağışlar, SASKİ'nin bu bilgiyi de bilmediğini gösterdi!
Hendek'te içme suyu, en masrafsız ve en düşük maliyetle şebekelere dağıtılıyor, fakat Hendek halkı suyu pahalı içiyor!
SASKİ, Hendek halkının suyu pahalıya içtiğini biliyor mu?
Bu bilgilerden sonra, gelelim asıl meseleye!
Hendek halkı, her yağmur sonrası neden su kesintisi yaşıyor?
Hendek halkı her yağmur sonrası, çamurlu ve kirli suyu pahalı içmek zorunda mı?
SASKİ, her yıl topladığı milyonlarca parayı, Hendek şehrine su yatırımı olarak döndürüyor mu?
Bu soruların cevabı, tamamen Hendek siyasetinde!
1989 yılında SHP'den belediye başkanı seçilen merhum Kamil Kamışoğlu döneminde su kesintileri yaşandı. O yıllarda, Kamışoğlu'na verirsen oyu, bidondan içersin suyu, diye propaganda yapıldı.
Hendek Belediyesini 1994 yılında MHP'den kazanan merhum belediye başkanı Zeki Cömert, size Balkaya'dan öyle bir su getirdik ki, bir daha su kesintisi olmayacak, hatta bahçelerini sulamayanlara ben ceza keseceğim, dedi.
1999 yılında başkanlık koltuğuna oturan Ali İnci, seçilmeden önce Allah'ın dağından çeşmelerimize akan sudan para almayacağız. Allah'ın suyunu parayla satmayacağız, diye meydanlarda konuşarak, oy topladı.
Ali İnci döneminde suyu su fabrikalarına satıyor, diye ilçe gündeminde konuşmalar oldu. Demek ki İnci başkan döneminde su o kadar fazlaydı ki, satılıyordu(!)
Kamil Kamışoğlu ve Zeki Cömert başkanlarımızın ruhları şad, mekanları cennet olsun. Ali İnci başkana da Allah uzun ömürler versin.
Hendek siyasetinde yaşanan su savaşlarından kısaca bahsettikten sonra, ilçemizde neden su kesintilerinin yaşandığını az çok tahmin ediyoruz.
Şimdi SASKİ severlerin içinden birileri çıkıp, arkadaş kuvvetli sağanak yağışların olduğu günlerde bu eleştiride nerden çıktı? diye sorabilir.
Ben elimde sağlam bilgi olmadan yazı yazmam. Edindiğim bilgilere göre Akyazı merkezi su kesintisi yaşamamış!
Komşu ilçe Akyazı da su kesintisi yok, fakat Hendek'te var!!!
Hendek sahipsiz mi?
Evet! Hendek sahipsiz, çünkü bu şehri yönetenler neden Hendek'e yapılması gereken SASKİ yatırımlarını sorgulamıyor?
Evet! Hendek sahipsiz, çünkü bugün toplanacak olan Büyükşehir meclisinde eniştemiz olan Ekrem Yüce'nin yüzüne; "Hendek'te ufak bir yağmur yağdığında sular kesiliyor. Komşu Akyazı da sular kesilmiyor, biz de kesiliyor. Hendek halkı çamurlu suyu pahalı içmek zorunda mı Ekrem Enişte?" diye konuşacak yiğit bir meclis üyemiz yok.
Her türlü ranta dayalı imar işini Büyükşehir Meclisine taşıyanlar, ne hikmetse su meselesinde susuyorlar!
Bu şehir sahipsiz, çünkü bürokratlara söz geçirecek iktidar gücü yok. Seçimden seçime ortaya çıkan milletvekillerimiz var!
Bu şehir sahipsiz, çünkü Hendek halkının haklarını arayacak muhalefet yok. Gerçi bu şehirde 30 yıldır muhalefet yok!
Bu şehir sahipsiz, çünkü iktidarın belediye başkanını rahatsız edecek belediye başkan aday adayları yok. Ortada dolaşanlar da Cumhur İttifakının gölgesinden çıkamayan pısırık adaylar!!!
Bu şehir sahipsiz, çünkü bu şehirde Ekrem Yüce'nin karşısına dikilip, benim şehrimde SASKİ gerekli yatırımları yapmıyor ve bu yüzden su kaynakları bakımından en zengin olan şehrimde su yok, diye konuşacak belediye başkanı yok!
Başkan Babaoğlu konuşamaz, çünkü konuşursa belediye başkan adaylığı tehlikeye girer. Bu durumun farkında olan Başkan Babaoğlu, Ekrem eniştemiz karşısında konuşamıyor!!!
Kim ne yaparsa yapsın. Seçimlere 264 gün kaldı. Seçim meydanlarında geçmişte konuşulduğu gibi, "Başkan Yüce ve Babaoğlu'na verirsen oyu, bidondan içersin çamurlu suyu" diye konuşulur.